- önemsemek
- -iпридава́ть значе́ние, счита́ть ва́жным
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
önemsemek — i Önemli saymak, önem vermek, mühimsemek, saymak Maarif müdürü olduğunu söylese herhâlde Atatürk kendisini daha bir önemserdi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
deyip de geçmemek — önemsemek Yengeye yenge deyip geçmeyelim. Bir mahalleyi susta durdurur. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
mühimsemek — i, esk. Önemsemek Kendisini büyük görmek, mühimsemek istiyordu. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
önemseme — is. Önemsemek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
saymak — i, ar 1) Bir şeyin kaç tane olduğunu anlamak için bunları birer birer elden veya gözden geçirmek, sayısını bulmak Nara sormuşlar: Tanelerin kaç tane? Yiyenler saysın bana ne demiş. B. R. Eyuboğlu 2) Sayıları arka arkaya söylemek Birden ona kadar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
takmak — i, ar 1) Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek Gözlüğünü takıp masaya eğildi. R. H. Karay 2) e, nsz Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek Geline pırlanta yüzük takmışlar. 3) i, e Ad, lakap koymak Ona bu adı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tınmak — nsz, ar, tkz. 1) Önemsemek, önem vermek, takmak 2) Ses çıkarmak Birleşik Sözler tınmaz melaike Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tınmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ehemmiyet vermek — önem vermek, önemsemek Randevu saatlerine ehemmiyet verir misiniz? K. Tahir … Çağatay Osmanlı Sözlük
ehemm — (A.) [ ﻢها ] en önemlisi. ♦ ehemmiyet atfetmek önem vermek, önemsemek ♦ ehemmiyet kesb eylemek önem kazanmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü